Kaynak:netflix.com

Hepimiz hem fikiriz ki The Haunting Hill House sezonu, Bly malikanesi sezonundan çok daha korkunçtu. Bly Malikanesi sezonunu özel kılan ise fiziksel korku unsuruna metaforlar ekleyerek; korkuturken, huzursuz etmeyi de başarması.

Bu yazımızda The Haunting Of Bly Malikanesindeki en korkunç 10 şeyden bahsedeceğiz.

Dikkat:

Bu yazı dizi hakkında spoiler içermektedir.

10. Her Köşede Bir Hayalet

The Haunting serisinin alametifarikası olan; gizli hayaletler ile listeye başlamak istedim. Hill House sezonunda, izleyiciler elliden fazla gizli hayalet fark etmişti; bu sezonun da altta kalır yanı yok.

Viola’nın (Gölün leydisi) eve hapsettiği veya malikane sınırları içerisinde ölmüş kişilerin hayaletlerini karakterlerimiz günlük işlerine devam ederken arka fonda görebiliyoruz. Bu hayaletlerden en ünlüsü tabi ki de veba doktoru. (Üzerine tıklayarak fotoğrafları büyütebilirsiniz.)

[ngg src=”galleries” ids=”1″ display=”basic_thumbnail” thumbnail_crop=”0″]

9.Duvardaki Çatlak

The Haunting Bly Malikanesi’nin en vurucu hikayelerinden biri evin kahyası Hannah Grose’a ait. Hannah’yı dizinin ilk yarısında malikanede olmaktan mutlu ve işlerini eksiksiz şekilde yaparken görüyoruz. Fakat stres altındayken bazı duvarlarda çatlaklar görmeye ve boynunda ağrılar hissetmeye başlıyor.

Dizinin ikinci yarısında anlıyoruz ki Hannah, aslında malikanenin kuyusuna itilerek hayatını kaybetmiş. Maalesef dizi boyunca izlediğimiz Hannah aslında bir hayalet; duvarlarda gördüğü çatlaklar ise kuyunun dibinde ölmeden önce gördüğü son şey.

Duvardaki çatlak ayrıntısı, Hannah’nın ölümle yüzleşmesini anlattığından hem çok hüzünlü hem de listemize girecek kadar ürkütücü.

Kaynak:netflix.com

8.Dani’nin Suçluluğu

Dani’nin İngiltere’ye taşınma nedeni bir hayalet tarafından takip ediliyor olması. Eski nişanlısı, Dani’nin ayrılmaya karar verdiği gece sinirle arabadan inerek tırın altında kalarak ölüyor ve hayaleti Dani’ye musallat oluyor.

Üzüntü ve suçluluk duyguları arasında sıkışan Dani, hayaleti ilk kez cenaze töreninde görüyor ve bu dakikadan sonra aynalara bakmaya tahammül edemiyor. Biz ise hayaleti ilk kez Dani, Bly Malikanesindeki iş için görüşmeye giderken görüyoruz. Dani, suçluluk duygusu ile yüzleşene kadar Ed’in hayaletini görmeye devam ediyor.

Ed’in hayaletinin, tek kelime etmeden öylece duruyor olması insanın tüylerini ürpertiyor.

[ngg src=”galleries” ids=”2″ display=”basic_thumbnail” thumbnail_crop=”0″]

7.Mahzendeki Oyuncak Bebek

Dani, Flora’nın kayıp bebeğini almak için mahzene indiğinde orada onlarca oyuncak bebek içerisinde birinin hareket ettiğini görüyoruz. (Bu detay dizinin fragmanında da yer alıyordu.)

İlerleyen bölümlerde oyuncak bebek yüzlü hayaletin, Viola’nın kendisinin sanıp gölede boğduğu çocuk olduğunu öğreniyoruz. Flora ile çok önceden tanıştıklarını da görüyoruz.

[ngg src=”galleries” ids=”3″ display=”basic_thumbnail” thumbnail_crop=”0″]

6.Hişş

Dani, malikanede Flora ile saklambaç oynarken, bir müzik sesi duyuyor. Kamera bu sırada Flora’yı saklandığı yerde gösteriyor, arkasında da müziğe eşlik eden bir hayalet var. Flora, yeri belli olacak diye hayalete dönüp ” hişt ” diyor. Bu sahne aslında minik bir çocuğun hayaletlerle ne kadar yakın olduğunu gösterdiğinden oldukça korkunç.

5.Bir Sandık Dolusu Elbise

Viola’nın hikayesi oldukça etkileyiciydi; malikanesini koruyuşu, ölüme direnişi vb. ancak öyle bir sahne var ki Viola’nın kendi ölümünün intikamını aldığı ve kardeşinin hayaletini eve hapsettiği an.

Kız kardeşi Viola öldükten sonra, onun sahip olduğu her şeye göz koyuyor. Bunlardan en önemlisi ise kızına miras olarak bıraktığı elbiseler ve takılarla dolu bir sandık. Kız kardeşinin bilmediği ufak detay ise Viola’nın hayaletinin o sandığa tutunmuş olması.

[ngg src=”galleries” ids=”4″ display=”basic_thumbnail” thumbnail_crop=”0″]

4.Miles

Dizinin tüm bölümlerini izlediyseniz Miles’ın gerçekten çok yetenekli olduğunu fark etmişsinizdir. Peter’ın Miles’ı ele geçirdiği anlardaki Miles ile kendi kişiliği arasındaki uçurumu çok açık bir şekilde görebiliyoruz. Ele geçirilmiş Miles’ın hareket ve tavırları oldukça ürkütücüydü. En ürkütücü an ise hikâye gecesinde Miles’ın replikleri ve yüz ifadesiydi.

Kaynak:netflix.com

Ben Poppet, kukla. Poppet adında bir kukla. Beni Claude Usta yarattı. Kukla üstüne kukla yapardı. Çok severdi kuklalarını, gerçi 20 kuklası vardı. Biri çok şapşaldı öteki çok aptal. Biri çok gülerdi, diğeriyse çok az. Claude Usta bir gün yolculuğa çıktı ve kuklaları evde bıraktı. Zaman geçtikçe iplerinin varlığını unuttular ve daha sonra kukla olduklarını bile unuttular. Sonra Claude Usta geri döndü, çok heyecanlıydı ama kuklalar onu unutmuştu, iplerini de öyle. ‘’Sizi ben yarattım’’ deyince ona güldüler. Ona güldüler. Ve o çok üzgündü. Ama gülmeye devam ettiler. Aptal kuklalar! Her şeyi unutan aptal kuklalar! Claude Usta iplerini çekti ve canlarını yaktı.

Miles

3.Bebek Evi

Flora’nın Bly Malikanesinin birebir kopyası olan bebek evi doğum gününde ona amcası tarafından hediye edilmişti. Dizinin ilerleyen bölümlerinde öğreniyoruz ki Flora, oyun evinin içindeki bebekleri evde yaşayanları koruma tılsımı olarak yapıyor. (Viola’nın bebeğinin evin dışında, dolabın altında durması gibi) Ayrıca bebek evinin canlı harita özelliği de var. Flora’nın, Dani dahil hiç kimsenin bebek evine dokunmasından nefret etmesi insanı ürpertiyor.

[ngg src=”galleries” ids=”5″ display=”basic_thumbnail” thumbnail_crop=”0″]

2.Peter’ın Kayboluşu

Dizinin en ürpertici sahnelerinden birine geldi sıra; Peter’ın ortadan kayboluşu. Hannah’nın hikayesinin anlatıldığı ‘’Ölüler Mihrabı’’ bölümünde aslında Peter’ın da nasıl kaybolduğunu görüyoruz.

Herkes onun paraları zimmetine geçirdikten sonra kaçtığını düşünse de o göldeki kadının azabından kurtulamayan evin hayaletlerinden biri oluyor. Bu anı korkunç kılan aslında olayın aniden gerçekleşmiş olması. (Tıpkı Tepedeki Ev sezonunda, kız kardeşler arabada tartışırken ölü kardeşlerinin aralarında çığlık atarak belirmesi gibi)

Peter kaçış planının son adımlarını tamamlarken malikanenin içerisinde çocuklarla karşılaşıyor ve onları yataklarına dönmeleri gerektiğini söylüyor ancak çocukların tek amacı ise gölün kadınından Peter’ı korumak. Gölün kadınına yakalanan Peter ani bir ölümle yüzleşmek zorunda kalıyor.

1.Viola’nın Döngüsü

Viola kız kardeşi tarafından öldürüldükten sonra kendisini kızına miras bıraktığı sandığın içerisinde buldu. O da içinde bulunduğu odanın görsel bir yanılgı olduğunu, sadece kızının anısına tutunduğunu ve arafta sıkışıp kaldığını çok iyi biliyordu. Yıllarca kızının sandığı açmasını beklerken uyudu, uyandı ve odasının içinde yürüdü. Zaman akıp gitti, artık kendisi bile ne kadar uzun zamandır beklediğini bilmiyordu. Bir gün sandığı onu öldüren kız kardeşi açtı ve kız kardeşinin son gördüğü şey Viola’nın hayaleti oldu.

Kız kardeşinin sandığı açtıktan sonra ölmesi Viola’nın kocasını endişelendirdi ve sandığın lanetli olduğuna inandırdı. Malikaneden taşınırken kızı ile birlikte sandığı göle attılar. Eşi ve kızı tarafından böyle terk edilmek Viola için en büyük hakaretti. İnat edip bu dünyayı bırakmamaya karar verdi.

Uyandı, her gece kızını ve eşini orada görebilmek umuduyla malikanedeki odasına yürüdü ve umutsuzluklarını unutmak için göle dönüp uyudu. Yıllar içinde içerisindeki sevgi ve özlem yerini; öfke ve kine bıraktı. Tek bir amacı vardı kızını bulmak, bu amaç uğruna yoluna çıkan herkesi öldürdü.

Viola’nın onu öteki dünyaya gitmekten alıkoyan inadı malikane sınırları içerisinde ölen herkesin ruhunu oraya hapsetti. Viola’nın ruhu, silueti ve hayalleri silinip gitti ancak o her gece kalkıp yürümeye devam etti. Viola’nın herkesi dehşete düşürmüş geçmişi oldukça hüzünlü ve korkutucu.

[ngg src=”galleries” ids=”6″ display=”basic_thumbnail” thumbnail_crop=”0″]

Dizinin tanıtım yazısını okumak isterseniz tıklamanız yeterli.

Bunlar da hoşunuza gidebilir

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir